Yorgunluk

Yorgunluk dediğimiz kelime insanlar tarafından genellikle sadece fiziksel yorgunluk olarak algılanabiliyor. Yorgunluk denilen tanım aslında günümüzde daha çok zihinsel yorgunluktan oluşmaktadır. Bunun günümüzde bu şekilde olmasının sebebi ise, artık insanların “kas işçisi”nden ziyade “fikir işçileri”ne dönüşmeleridir. Yorgunluk genel olarak insanların şikayetçi olduğu ve çabucak atlatmak istediği bir durumdur. Zira insan fitraten rahatı istediğinden, yorgunluk gibi sıkıntılı bir durumda ne kadar kalırsa yahut bu duruma girebilme ihtimali olan işlerde ne kadar çok çalışırsa, bu insanın fıtratı tarafından reddedilir. Bu reddediş insanlara genellikle doğru gibi görünse ya da doğru görünmese de hoş görünüp onları kandırsa da, aslında bu yorgunluğun insana getirdiklerini kaçırmasına ve hayatı sadece yiyip içmek olarak algılamasına sebep olan temel nedenlerdendir. Yorgun insanlar bu durumdayken kendilerinin hiçbir şey düşünemeyecek durumda olduklarını ifade edebilir, ancak bu doğruluktan uzaktır. Zihni yorgunluk dediğimiz olgu insanda varolduğunda insan, kendini adım atamayacak kadar yorgun da hissetse aslında akli melekelerinin en yoğun çalıştığı anlar bunlardır. Bu sonuca varmamın sebebi ekseriyete baktığımızda başarılı insanların mütemadiyen yorgun insanlar olmalarıdır. Hele ki bu bahsettiğimiz yorgunluk uykusuzlukla birleştiğinde ortaya çıkan zihni faliyet ile az yorgun ve uykusunu almış bir zihnin faliyeti kıyaslandığında, yorgunluğun verdiği sıkıntı gözardı edilirse, büyük fark ortaya çıkmaktadır. Ancak tabi ki dinlenmiş ve kısa bir uykunun ardından yeni uyanmış bir zihin ile yorgun zihin at başı seviyededirler. Fakat dinlenmişliğin süresi bir kaç saat ile kısıtlı iken bir insanın günlerce yorgun olabileceği, hatta bunu hayat tarzı haline getirebileceği göz önüne alındığında yorgun zihnin açık ara önde olduğu ortaya çıkar. Burada zihinleri kıyaslarken kullandığım değişken ise tahlil yapabilme ve mevcut pozisyonların farkına hızlı varabilme, ayrıca daha hızlı karar verebilme kabiliyetleridir. Bu yorgunluk hali her ne kadar günler boyu sürdürebilse ve hatta bir haftada toplam çift haneye çıkmayacak uyku saatlerinde yaşandığında alışkanlık haline gelse de, bu durum her insan için böyle olmayabilir. Zira her insanın yaradılışdan gelen sınırlarının farklılığının mevcudiyeti genel kabul gören bir durumdur. Ama tabi ki bu durum “Ben zayıf bünyeliyim” diyerek herkesin içinden çıkıp kolayca yataklarla buluşacağı bir akıl oyunu için kullanılmamalıdır. Hele ki yorgun insanların zihni gücü ile neşeli insanların enerjisi birleşirse ortaya çıkabilecek sinerjinin kapasitesinin sınırlarını belirlemek çok zordur. Yorgunluk durumu çoğu insan tarafından sevilmese de, aslında kullanmasını bilen şahsiyetler için bulunmayacak bir hazine olabilme kapasitesine sahiptir.

Alakalı Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir