Dost

Üstüne bir ağırlık çöktü Yavuz’un. Ama nasıl bir ağırlık ki görülmemiş, yaşanmamış gibiydi sanki. Ya da sadece Yavuz öyle olduğunu düşünüyordu. Uzun uzun baktı geceye ve karanlığa, dostlarını düşündü. Onları severdi, onlarla muhabbet ederdi, tıpkı bir dost gibi. Kimisiyle sürekli, kimisiyle aydan aya. Ama birisine bir kere dostum dedimi, Yavuz’u kimse tutamazdı, çünkü o artık onun dostu olurdu.

Düşündü dostlarını. Önce biraz konuştukları geldi aklına nedense. Her gün konuştuğu dostları daha sonra. Bazen bir hata yaptıklarında küsmezdi onlara. Üzülürdü sadece, bazen belli eder, bazen etmezdi. 

Yavuz artık boş işlerle uğraşmak istemiyordu. Dostları vardı ama yalnızlığı hissetti. Bu yalnızlık dostlarının olmamasından değildi. Kendinden kaynaklıydı. Kendini dışlamıştı, hayattan soyutlanmıştı, miskinlik vardı üstünde. Tarif edilemez ve önlenemez miskinlik. Üstündeki ölü toprağı atması lazımdı. Yapamıyordu. Bir türlü o son adımı atamıyordu. Neden böyleydi ki? Neden sessizdi herkes? Herkes sürekli herkesle konuşuyordu. Ama kimse aslında birbiriyle konuşmuyordu. Sürekli söylenen sözler vardı. Ama kimseye söylenmemişti. 

Kızıyordu kendine Yavuz. O ölü toprağını üstünden atacak son hamleyi yapamadığı için. Çok çalışkan olmaya milyon defa and içip çalışamadığı için. Yılgın kaldığı için. Kahroluyordu içten içe. Çıkış arıyordu. Bulamıyor. Aslında çalışamamak hastalığının tek devası vardı. O da çalışmaktı. Ama nasıl?

Dost demişti Yavuz. Dostlarını severdi. Gerçek dostlardı. Belki dost eksikliğindendi bu hastalık. Ya da yalnız kalmaktan. Bilmiyordu. Belki, belki bir hanım gerekliydi Yavuz’a. Ona çeki düzel verecek bir hanım dost. Ömürlük bir dost.. Evet evet bir hanım. Bu derdin devası. Bir Yavuz’un hayatına ancak bir hanım çeki düzen verebilirdi çünkü. Bu işin kanunu bu idi. 

Ama nasıl olacaktı? Bir hanım dost ile bir ömrü hemen nasıl birleştirecekti. O da hemen olmazdı. Yavuz’a hızlı bir çözüm lazımdı. Ama göremiyordu. 

Hayatı sorgulama katsayısı her an artıyordu Yavuz’un. Sonuçlar çıkarıyordu, çözümler buluyordu. Hepsi sabır, azim ve kararlılık gerektiren çözümler. Yavuz’da bu özellikle vardı. Ama ortaya çıkarması lazımdı. Ortaya çıkarmalıydı. Ortaya çıkarm…

Alakalı Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir